GENEL
Ankara'da ki Avukatlar, İsrail'e Suç Duyurusunda Bulundular!
Ankara 2 Nolu barosu, İsrail'in, Filistinli Müslümanlara yönelik yaptığı saldırıları ve sivil insanlara yönelik işlenen suçlar nedeni ile, 20 Ekim 2023 Cuma günü (Bugün) saat 11
20.10.2023 (1 Yil, 6 Ay önce) 5,72 B
Ankara 2 Nolu barosu, İsrail'in, Filistinli Müslümanlara yönelik yaptığı saldırıları ve sivil insanlara yönelik işlenen suçlar nedeni ile, 20 Ekim 2023 Cuma günü (Bugün) saat 11.00'da Ankara Adalet Sarayı önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptılar. Ankara 2 Nolu baronun avukatları, Gazze'nin sivillere karşı acımasızca yürüttüğü saldırıları ve insanlığa karşı işlenen suçları kınadılar. Avukatlar, İsrail ordusunun Filistinlilere uyguladığı insanlık suçu nedeniyle, TCK 13. maddesi gereğince Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladılar.
Ankara 2 No'lu Barosu kurucusu ve Yönetim Kurulu üyesi Av. Sabri Hafif İsrail yetkilileri hakkında bulunacakları suç duyurusuna dair yaptığı basın açıklamasında, Filistin Devleti'nin bağımsız bir devlet olduğunu Başkent'inin de Kudüs olduğunu ve Gazze'nin de Filistin Devletinin bir şehri olduğunu vurgulayarak açıklamalarına başladı. İsrail'in 1947 yılından günümüze kadar Filistin topraklarını işgal ettiğini belirten Hafif, Gazze başta olmak üzere Filistinlilere yönelik tüm saldırılıların bir insanlık suçu olduğunu açıkladı. Başta ABD ve Batılı ülkelerin İsrail'in saldırılarını görmezden geldiğini vurgulayarak bu devletlerin, İsrail’in işgal politikasını desteklediklerini belirtti. Av. Sabri Hafif, Ankara 2 No’lu Barosu olarak Filistin halkının haklı bağımsızlık mücadelesinin yanında olduklarını ve insan haklarına aykırı her türlü eylemin karşısında olduklarını açıkladı.
Ankara 2 Nolu barosu avukatları, İsrail yetkilileri hakkında suç duyurusuna dair yaptıkları basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Bölge adeta ablukaya alınarak açık hava hapishanesine çevrilmiştir"1947 yılından bugüne İsrail, Filistin topraklarının büyük bir bölümünü işgal etmiş, sistematik katliamlarla yüz binlerce Filistinliyi öldürmüştür. Özellikle Gazze’de İsrail tarafından 16 yıldır devam eden kuşatma sonucu kadınlar, çocuklar ve yaşlılar başta olmak üzere iki buçuk milyon insan gıda, su, ilaç, tıbbi gereçler, akaryakıt ve enerji kaynakları gibi temel ihtiyaçlardan mahrum bırakılmış, bölge adeta ablukaya alınarak açık hava hapishanesine çevrilmiştir. Yıllardır süregelen insan haklarına aykırı bu duruma Birleşmiş Milletler ve birçok ülke sessiz kalmaktadır. Biz bağımsız ve egemen bir devlete sahip olma mücadelesinde Filistin Devleti ve Filistin Halkının yanındayız. Filistin halkına yönelik İsrail Devletinin sürdürdüğü hava saldırılarının Gazze'de neden olduğu şiddetli yıkım, Gazze'deki elektrik ve suyun kesilmesi, gıda ve her türlü zorunlu ihtiyacın girişinin engellenmesi tam ablukadır ve uluslararası hukuka aykırıdır.
"Olağanüstü önlemlerin alınmasında geç kalınmış olunması bir insanlık suçudur"İsrail güvenlik güçlerinin ve illegal yerleşimcilerin Filistinlilere uyguladığı baskı, zulüm, yargısız infazlar, can ve mal tehditleri, İsrail’in soykırım amacının tezahürüdür. Gazze başta olmak üzere Filistin topraklarına yönelik insanlık dışı saldırıları nedeniyle çok sayıda çocuk ve sivillerin öldürülmesi ve bölgede barış ve güvenliğin bozulması insan hakları savunucusu olan herkesi derinden etkilemektedir. Son yaşanan olaylar, İsrail’in kurulduğu günden bu yana Filistin halkına yönelik uyguladığı saldırgan, işgalci ve soykırım politikalarının son halkasıdır. Son bir haftadır Gazze’nin yoğun bombardımana tabi tutularak binlerce sivilin ölümüne sebep olunması sonucu bölgede ağır bir insanlık trajedisi yaşanmaktadır. Tarihsel süreç içerisinde milyonlarca insanın vatanından sürgün edilmesi, yüz binlerce sivilin katledilmesi ve yüzlerce yerleşim yerinin tahrip edilmesi savaş suçu olmakla birlikte, olağanüstü önlemlerin alınmasında geç kalınmış olunması bir insanlık suçudur. İsrail ordusu tarafından Filistin şehirlerinin havadan bombalanarak sivillerin evlerinin başlarına yıkılması, cami, okul, hastane gibi yerlerin doğrudan hedef alınması kabul edilemez savaş ve insanlık suçudur.
" Birleşmiş Milletleri, İsrail’in haksız işgaline karşı cezalandırıcı kararlar almaya davet ediyoruz"Başta ABD ve Batılı ülkeler olmak üzere dünyadaki birçok ülkenin, küresel kuruluşların, STK ve basın yayın organlarının bu saldırıları görmezden gelmesi, İsrail’in işgal politikasını desteklemekten başka anlam taşımamaktadır. Roma Statüsü, Cenevre Sözleşmesi, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ilkeleri ışığında Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Birleşmiş Milletler, fail İsrail ve muhatap Filistin olunca nasıl işleyecek merak ediyoruz. Ankara 2 No’lu Barosu olarak dünyanın neresinde ve ne konumda olursa olsun sivillerin, kadınların, çocukların, hastaların, tedavi görenlerin katledilmesinin ve hastanelerin bombalanmasının hiçbir şekilde gözardı edilememesi gerektiğini, üstünün kapatılmaması gerektiğini savunuyoruz. Bu konuda, Birleşmiş Milletleri; İsrail’in, Filistin topraklarını haksız işgaline yönelik eylemlerine karşı caydırıcı ve cezalandırıcı kararları almaya ve uygulamaya davet ediyoruz. ABD’nin İsrail yanlısı tutumundan dolayı uluslararası hukuku hiçe saymasını ve her seferinde görmezden gelmesini kabul etmiyoruz.
"Bütün dünyanın ve başta İsrail’in, Filistin’in toprak bütünlüğüne saygı duyması gerekmektedir "Bütün dünyanın ve başta İsrail’in, Filistin’in toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı duyması gerekmektedir. İsrail’in son saldırıları sebebiyle Gazze halkı elektrik, su, akaryakıt ve temel gıda maddelerinden mahrum kalmış, on binlerce insanın evi yıkılmıştır. Bu kapsamda bir an evvel Birleşmiş Milletlerden, Cenevre Sözleşmesi kapsamında insani yardım koridorları açılmasını; denizden, havadan ve karadan insani yardımların ulaştırılmasının sağlanmasını insanlık namına talep ediyor, bu hususlar için ne gerekiyorsa yapacağımızı ifade ediyoruz. Ülkemizin barışın tesisine ve insani yardımların ulaştırılmasına yönelik çabalarının yanındayız. Bu kapsamda Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin ve Türk Milletimizin yıllardır olduğu gibi her zaman Mescid-i Aksa ve Filistin halkının bekası için gerekeni yapacağından şüphemiz yoktur.
"Failler Türkiye’de yargılanabilir"Buradan, tüm ülkelerin başkent barolarını; savaş suçlarının tespiti ve yaşanan bu dramın sona ermesi, İsrail’in insan haklarını yok sayarak sürdürdüğü ölçüsüz saldırıları durdurması için baro olmanın gereklerini yapmaya çağırıyoruz. Savaş Suçları ve Soykırım Suçu Türk Ceza Kanunu’na göre dünyanın neresinde ve kim tarafından işlenirse işlensin muhatabının kim olduğuna bakılmaksızın yer bakımından Türkiye’de kovuşturulabilir ve failler Türkiye’de yargılanabilir. Gazze’de yaşanan sivillerin evlerinin, şehri terk etmeye çalışan insanların araç konvoyların ve özellikle hastane katliamının failleri ile ilgili Türk Ceza Kanunu 13. Maddesindeki yargılama yetkisine binaen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuyoruz"