Bugün: 30 Ekim 2024 Çarşamba

GENEL

TÜGVA Ankara'da Türk Devletleri Teşkilatı Konferansı Düzenledi!


TÜGVA Ankara'da Türk Devletleri Teşkilatı Konferansı Düzenledi!

TÜGVA Ankara İl Başkanlığı’nın Dış İlişkiler Koordinatörlüğü bünyesinde gerçekleştirilen konferansta Kafkassam İran Uzmanı Celal Ruşen, İran'ın Türk Devletleri Teşkilatı ve Zengezur politikasını uluslararası öğrencilere anlattı

5,02 B
 TÜGVA Ankara'da Türk Devletleri Teşkilatı Konferansı Düzenledi!
TÜGVA Ankara İl Başkanlığı’nın Dış İlişkiler Koordinatörlüğü bünyesinde gerçekleştirilen konferansta Kafkassam İran Uzmanı Celal Ruşen, İran'ın Türk Devletleri Teşkilatı ve Zengezur politikasını uluslararası öğrencilere anlattı. Konuşmasına, gerçekleştirilen bu tarz konferansların önemini vurgulayarak başlayan Ruşen, büyük devletlerin çıkış noktalarının fikir ve strateji üreten bu tip merkezler olduğunu, devletlerin stratejilerinin bu gibi toplantılarda belirlendiğini ve bu sebeple bu konferansların dünya gençlerine oldukça ufuk açıcı olacağına vurgu yaptı. Ayrıca dış politikada küresel veya bölgesel aktör görevi üstlenen devletlerin sistemlerinin bu şekilde çalıştığını da ifade etti. 1990’lı yılların başında Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla, bağımsızlığını ilan eden Türk Devletlerinin ortaya çıktığını belirten Ruşen, o tarihten bu yana Türk Devletleri Teşkilatı’nın farklı isimlerle gündemde olduğunu söyledi. Bunun üzerine bağımsızlığını ilan eden Türk Devletlerine karşı, İran’ın nasıl bir politika izlemesi gerektiği hususundaki tartışmaların o dönemden bu yana İran’ın gündeminde olduğunu ifade etti. Kafkassam Uzmanı Ruşen, o bölgede Batı ve Doğu cephesi kavgasının arasında Türk Birliği gibi bir oluşumun İran tarafından gerçeklikten uzak bir ihtimal olarak görüldüğünü ve bu bağlamda Türk Devletlerine karşı belirgin bir siyaset yürütülmediğini söyledi. Ayrıca İran’ın geleceğe yönelik bu konudaki tüm tahminlerinde de yanıldığını sözlerine ekledi. Türk Devletleri Teşkilatı’nın hayata geçirilmesinde Türkiye ve Nursultan Nazarbayev’in çok büyük katkıları olduğunu söyleyen Ruşen, 2009 yılında bu teşkilatın resmiyet kazanmasıyla, İran’ın da kendi politikasını revize ettiğini ve o bölgedeki Türk Devletlerine karşı daha belirgin bir siyaseti benimsediğini ifade etti. İran’ın geçmişten günümüze bu oluşumun kendi çıkarlarıyla uyuşmadığı endişesine sahip olduğunu söyleyen Ruşen, özellikle 2009 yılından sonra bunun daha da ağırlık kazandığını belirtti. Ayrıca Kafkassam Uzmanı Ruşen, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından bu yana geçen süre zarfında, teşkilatın bu kadar geç kurulmasının en büyük sebebinin Rusya ve İran’ın sahip olduğu bu endişelerin büyük payının olduğunu iddia etti. İran’ın endişelerinin başlıca sebeplerinin kendi jeopolitik avantajını kaybetme ve İran sınırları içerisinde yer alan Türk nüfusunun bağımsızlık taleplerinin oluşması ihtimalleri olabileceğini vurgulayan Ruşen, İran’ın bunları endişeden ziyade bir tehdit olarak gördüğünü belirtti. Kafkassam Uzmanı Ruşen, resmi ve gayri resmi makamlarca Türk Devletleri Teşkilatı’nın bölge ülkelere bir tehdit unsuru oluşturmadığı, aksine bu oluşumun bölgesel iş birliklerin gelişmesine katkı sunacağı ve diğer ülkelerin de bu teşkilatın doğal birer üyesi olduğu yönündeki yapılan açıklamalara vurgu yaptı. Türk Devletleri Teşkilatı’nın kalıcı istikrarın ve barışın tesisi noktasında önemli bir rol üstleneceğini belirten Ruşen, diğer ülkelerin de bu bağlamda birliğe, beraberliğe ve kalıcı istikrara destek olması gerektiğini söyledi.