Mimarlar Odası Ankara Şubesi, TMMOB’a bağlı diğer meslek odalarıyla birlikte, Kırşehir’deki telafisi imkansız zararlar doğurabilecek altın madeni projesinin olası etkilerini masaya yatırdı. Toplantı, Mimarlar Odası Ankara Şubesi ev sahipliğinde gerçekleşti ve önemli katılımcılar arasında Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Derya Başyılmaz, Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Burak Konkan, Çevre Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Hülya Altay, Kimya Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Fırat Ayan, Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu, Kırşehir Kent Konseyi Başkanı Ömer Duran ve Kırşehirliler Vakfı Başkanı Mustafa Düger yer aldı.
Toplantıda, Kırşehir'in Boztepe İlçesi'ne bağlı Çimeli ve Körpınar, merkeze bağlı Çuğun ve Özbağ'a bağlı Kızılcaköy'e ait mera arazilerinde devam eden altın arama sondaj çalışmaları ile birlikte yürütülen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) başvurusu süreci detaylı bir şekilde ele alındı.
Meslek odaları, Kırşehir'de mera ve tarım alanlarının yanı sıra hayvan besiciliği işletmelerinin de önemli besin kaynaklarının tehlikede olduğunu vurguladı. Altın madenciliğinin bölgedeki yaşam alanlarına telafi edilemez zararlar verdiğine dikkat çekerek, Kırşehir'in geniş ve önemli su, tarım ve hayvancılık havzalarının korunması gerektiğini belirtti.
Ayrıca, Uluslararası Sulak Alanlar Sözleşmesi olan RAMSAR Sözleşmesi'ne atıfta bulunularak, yüzey suyu genişliği ve Kervansaray Dağı havza ağaçlaması ile oluşturulan ormanlık alanların korunması çağrısı yapıldı. Yer altı ve yer üstü su kaynaklarının artırılması için de çalışmaların acilen başlatılması gerektiği vurgulandı.
Meslek odaları Kırşehir için çalışma komisyonu oluşturacak
Kırşehir'in doğal havzası içinde yer alan ve zincirleme etkiler oluşturma potansiyeli bulunan 4 altın ve gümüş maden sahasıyla ilgili olarak bilimsel ve teknik çalışmaların aciliyeti vurgulandı. Meslek odaları temsilcilerinden oluşan bir çalışma grubu oluşturulması kararı alındı.
Toplantı, TMMOB'a bağlı Mimarlar Odası, Çevre Mühendisleri ve Kimya Mühendisleri odalarının Ankara Şube yöneticilerinin yanı sıra Kırşehir yerel yönetimleri temsilcisi Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu ve Kırşehir Kent Konseyi Başkanı'nın projeye ilişkin sunumlarıyla devam etti. Madencilik faaliyetlerinin tutarlı ve ülke koşullarına uygun politikalarla kalkınmaya katkı sağlayabileceği belirtilirken, Demir Export şirketinin Kırşehir'in kritik meralarında gerçekleştirdiği sondaj çalışmalarının bölgedeki doğal varlıklara büyük zarar verdiği vurgulandı. Ayrıca, diğer maden şirketlerinin bölgeye potansiyel zararları hakkında da bilgilendirmeler yapıldı.
Üretim teknolojileri uluslararası sözleşmelerle uyumlu olmalı ve sürdürülebilir kullanım için tüm önlemler alınmalı
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Derya Başyılmaz, kaynakların sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi gerektiğini vurgulayarak şunları belirtti: "Hammadde kaynaklarından katma değer yaratacak teknolojilerin geliştirilmesi elbette önemlidir. Ancak, kaynakların plansız, koşulsuz ve amaçsız kullanımı, genellikle ülkelere fayda sağlamaz. Hangi madenin aranacağı ve işletileceği konusu, çok çeşitli parametrelere bağlı olarak belirlenmelidir. Önceliklerin doğru şekilde belirlenmesi gerekmektedir, ancak bu tek başına yeterli değildir. Üretim teknolojileri faaliyete geçirilirken, bu faaliyetlerin yerel yasalar ve uluslararası sözleşmelerle uyumlu olması ve bu çerçevede denetlenmesi gerekmektedir. Ayrıca, üretim sürecinde sürdürülebilir kullanım için gerekli tüm önlemlerin alınması da kritik öneme sahiptir."
Kırşehir'in su havzası katledilecek, Seyfe tamamen bitecek, çevre köylerde tarım ve hayvancılık son bulacak
Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu, altın madenciliği konusundaki endişelerini dile getirerek şunları söyledi: "Ülkemize değer katacak her şeyin destekçisiyiz ancak altın çıkarılması sürecinde kullanılacak vahşi yöntemlere, Seyfe gölünün yok olmasına ve Kırşehir'in içme suyu kaynaklarının zarar görmesine karşıyız. Doğaya zarar vermeyen yöntemlerle devletin altın çıkarması konusunda bir itirazımız yok, ancak mevcut verilere göre Kırşehir'in su havzasının ve Seyfe gölünün tamamen yok olacağı endişesi taşıyoruz. Bu nedenle bilimin rehberliğinde duruş sergiliyor ve bize sağlanan destekler için şimdiden teşekkürlerimizi sunuyoruz."
