Bugün: 30 Ocak 2025 Perşembe

GENEL

"Ahlak Gelişimi: İyi Bir Gelecek İçin Temel"


"Ahlak Gelişimi: İyi Bir Gelecek İçin Temel"

İnsanın içsel pusulası olan ahlak, “Kişinin doğruyu, yanlışı, iyiyi, kötüyü ayırt etmesini sağlayan, ilke, kural ve değerler bütünü” olarak tanımlanıyor

3,59 B

Ahlak, insanın içsel pusulası olarak tanımlanırken, kişinin doğruyu, yanlışı, iyiyi ve kötüyü ayırt etmesine yardımcı olan ilke, kural ve değerler bütünü olarak görülmektedir. İstanbul Atlas Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. T. Gül Şendil, ahlakın bebeklik döneminden itibaren yetişkin yıllarına kadar süren bir öğrenme süreci içinde kazanıldığını vurgulamaktadır. Ebeveynlerin ve çevrenin bu süreçteki kritik rolü, ahlaki değerlerin gelişiminde büyük önem taşımaktadır. Çocuklar, ailelerinden ve çevrelerinde önemli buldukları kişilerden bu değerleri edinmektedirler; ancak bu öğrenim, daha çok gözlem yaparak gerçekleşmektedir. Şendil, “Çocuklar sözlerden ziyade gözledikleri davranışları model alırlar” şeklinde belirtmektedir.

Prof. Dr. T. Gül Şendil, çocuklarda ahlak gelişiminin önemine ve ebeveynlerin rolüne dikkat çekmektedir. Ahlak, sadece bireysel gelişim için değil, toplumsal düzen ve huzur için de oldukça önemli bir yere sahiptir. Erken yaşlarda kazanılan değerlerin ileriki yıllardaki davranışları ve sosyal başarıyı etkilediği vurgulanmaktadır.

Erken çocukluk döneminde kazanılan ahlaki değerler, çocuğun gelecekteki yaşamını doğrudan etkiliyor. Araştırmalar, 0-6 yaş döneminde ebeveyn-çocuk ilişkilerinin ve bu dönemdeki değerlerin (empati, iş birliği vb.) gelişimi açısından kritik olduğunu göstermektedir. Erken dönemde edinilen ahlaki değerlerin, ileriki yaşlardaki sosyal ve akademik başarıyı da etkilediği ifade edilmektedir.

Ahlaki gelişim, sürekli bir süreçtir. Ahlakın bebeklik döneminden itibaren devam eden bir öğrenme süreci olduğunu belirten Prof. Dr. Şendil, Kohlberg’in ahlaki gelişim teorisini de aktarmaktadır. Kohlberg, ahlaki gelişimi üç dönem üzerinden incelemektedir: gelenek öncesi, geleneksel ve gelenek ötesi. Gelenek öncesi dönemde, 4-9 yaş arasındaki çocuklar, yalnızca yetişkinlerin cezasından kaçınmak veya onay almak için ahlaki değerlere uyum sağlamaktadır. Geleneksel dönemde ise, 10-18 yaşları arasındaki bireyler toplumsal yaşamın gerekliliklerini anlamakta, kuralların ve yasaların gerekli olduğuna inanmaktadırlar. Yetişkinliğe dair gelenek ötesi dönemde ise, evrensel değerler ön plana çıkarak toplumsal kurallara ve yasalara dönük anlayış değişimi gerçekleşmektedir. Bu çerçevede, ahlaki gelişim sürekli bir süreçtir ve zamanla değişebilir.

Ahlaki gelişim sürecinde ebeveynlerin rol model etkisi büyük olmaktadır. Prof. Dr. Şendil, ebeveynlerin ve diğer çevrenin çocukların ahlaki gelişiminde kritik bir rol oynadığını ifade etmekte ve “Çocuklar, ailelerinde ve çevrelerinde gözlemledikleri davranışları model alarak ahlaki değerleri edinirler” demektedir. Bu nedenle, yetişkinlerin bilinçli bir şekilde davranış sergilemeleri gerektiğinin altı çizilmektedir.

Aileler, çocuklarının ahlaki gelişimlerine olumlu katkı sağlamak adına, sağlıklı iletişim kurmalı ve yanlış ya da istenmeyen davranışlar hakkında açıklamalar yaparak uygun sınırlar ve kurallar koymalıdırlar. Prof. Dr. Şendil, bu yöntemlerin önemine dikkat çekmektedir.

Ayrıca, çocuklara duygusal destek verilmesi de önemlidir. Ailelerin, çocuklarının sağlıklı sosyal etkileşimler içinde olmalarını sağlamaları ve ahlaki değerlerin kazanımını destekleyecek eğitim ve aktivitelere yönlendirmeleri gerektiği ifade edilmektedir. Tüm bu çabalar, çocukta ahlaki duygu, düşünce ve davranış entegrasyonunu sağlamaktadır ve vicdan gelişimine katkıda bulunmaktadır.

Sonuç olarak, Prof. Dr. T. Gül Şendil, toplumun geleceğini garanti altına almak için ahlaklı bir nesil yetiştirmek amacıyla ahlaki eğitime önem verilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Ahlak, bireyler için olduğu kadar toplum için de vazgeçilmez bir unsurdur.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı