Bugün: 21 Nisan 2025 Pazartesi

ANKARA

"Ankara'nın Kurtuluşu: Atatürk'ün İzinde 105 Yıl"


"Ankara'nın Kurtuluşu: Atatürk'ün İzinde 105 Yıl"

‘Atatürk’ün gelişiyle Ankara’nın, Türk milletinin diriliş ve küllerinden yeniden doğuşunun karargâhı, Ata Yurdu ve Başkenti’ olduğuna vurgu yapan AKK Başkanı Yılmaz, şunları kaydetti: ANKARA TERCİHİ Emperyalizme ve iş birlikçilerinin işgaline karşı 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkarak Ulusal Kurtuluşu örgütleyen Gazi Mustafa Kemal, Amasya, Erzurum ve Sivas Kongrelerinin ardından, Milli Mücadeleyi yürütmek için kentlerden gelecek ve Kuvayı Milliye'yi temsil edecek, Heyet-i Temsiliye üyelerini güvenli bir bölgede toplama hedefiyle Ankara'yı seçmişti

5,09 B
```html

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya gelişi, Türk milletinin dirilişi ve kurtuluş mücadelesinin başlangıcı açısından kritik bir dönüm noktasıdır. AKK (Ankara Kent Konseyi) Başkanı Yılmaz, bu sürecin önemini vurgulayarak, Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak Ulusal Kurtuluşu örgütlediğini, ardından Amasya, Erzurum ve Sivas Kongreleri ile milli mücadeleyi yürütmek üzere Ankara’yı güvenli bir bölge olarak seçtiğini belirtti. Ankara, yalnızca güvenlik açısından değil, stratejik önemi açısından da önemliydi; çünkü düşmana oldukça yakın bir konumda bulunuyordu.

Atatürk, Milli Mücadele’nin yürütülmesinde hedefe ve tehlikeye yakın olmanın gerekliliğini ifade ederek, “genel durumu yönetip yürütme sorumluluğunu üzerine alanlar, en önemli hedefe ve en yakın tehlikeye elden geldikçe yakın yerde bulunmalıdırlar” demiştir. Ankara, cephelere ve İstanbul'a demiryolu ile bağlı olarak bu koşulları sağlayan bir noktaydı. Bu bağlamda, geçmişten günümüze birçok medeniyete ev sahipliği yapan Ankara, Atatürk ve milletin temsilcilerine maddi ve manevi destek sağlamak için seferber olmuştur.

Ankara’ya Atatürk’ün gelişi ise, 26 Aralık 1919 Cuma günü Ankaralıların Namazgâh Tepesi’nde toplanarak Cuma namazı kılmasıyla kutlandı. O gün, Ankaralılar mutluluk içinde sabahı karşılayarak, şehirde bayram havası estirdi. Yaşlılar, hastalar ve bebekler dışında herkes sokağa döküldü. Öte yandan, Dikmen Sırtları’na 700 yaya Seğmen ve 3 bin atlı Seğmen toplandı. Bu Seğmen Alayı, vatanın zor günlerinde, toplumsal felaket anlarında kurulan bir unsurdu. Seğmen Alayı, yeni bir devlet kurma ve yeni bir lider seçme amacıyla toplanmıştı.

Bunun yanı sıra, o günlere tanıklık eden yazar Enver B. Şapolyo, Atatürk’ün Dikmen sırtlarında Seğmenlerle buluşarak onlarla konuştuğunu ve ant içtiğini belirtti. Bu birliktelik, Ankara’nın zafer yolundaki gücünü ve inancını pekiştirdi. Ankara, o günlerde yeniden doğuşun adresi oldu ve “Yok olmayacağımızı” tüm dünyaya haykırdı. Bunun yanı sıra, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ifadesiyle Ankara, bir “İç Kale” olarak ifade edilir; çünkü zor zamanlarda Türk milletinin son sığınma noktasıydı. Ankara, milletin kaderi ile iç içe geçmiş bir şehir olarak, bağımsızlık mücadelesinin ruhunu taşımaktadır.

Ankara'nın başkent oluşu, sadece bir coğrafi işaret değil, tarihsel ve siyasi bir öneme sahiptir. Başkan Yılmaz, Ankara’nın köklü geçmişe sahip bir şehir olması nedeniyle gelecek için de büyük bir anlam taşıdığına değindi. “Ankara, zengin bir medeniyeti miras alan bir milletin, geleceğe taşıyacığı kutsal bir emanettir” ifadesi bu bağlamda önemli bir yer tutmaktadır. Ankara, mazlum milletlerin de umudu haline gelmiş ve emperyalist işgalden nasıl kurtulabileceklerini öğrenmelerine vesile olmuştur. Ankara; cesaretin, merhametin ve tarihsel birikimin simgesi olarak tanımlanmaktadır.

Bununla birlikte, Ankara 6.5 milyon Ankaralı’nın değil, 85 milyonun kalbidir. ATATÜRK'ün Ahi Cumhuriyeti’ni kurduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti’ni de dünyaya ilan etmesi, Ankara’nın önemini bir kez daha pekiştirmiştir. UNESCO tarafından dünya mirası olarak kabul edilen Gordion’dan Arslanhane Camisi’ne uzanan kültürel miras, Ankara’nın geçmişle olan bağını temsil etmektedir. 27 Aralık 2019 ve 2024’te yapılan etkinliklerde 'İyi ki geldin!' denilerek Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin önemi bir kez daha hatırlatılmıştır.

Sonuç olarak, Atatürk’ün 105. yıl dönümünde, milli mücadelenin ruhunu ve azmini yenileyerek, Ankara’nın sadece Ankaralılar için değil, tüm Türk milleti için stratejik bir öneme sahip olduğu unutulmamalıdır. Bu duygu ve düşüncelerle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha rahmetle anıyor, tüm şehit ve gazilere minnet duymak gerektiğini vurguluyorum.

```