Ege Üniversitesi (EÜ) Etnografya Müzesi, "Müze Söyleşileri" programı çerçevesinde "Eski Smyrna'dan Metal Eserler ve Üretime İlişkin Veriler" konulu bir söyleşi gerçekleştirdi. Söyleşi, EÜ Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim görevlisi Prof. Dr. Haluk Sağlamtimur tarafından moderatörlük yapılırken, Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim görevlisi Prof. Dr. Duygu Sevil Akar, Eski Smyrna'daki metal eserlerle ilgili sunum yaptı. Etkinliğe, Müze Müdürü Doç. Dr. Dilek Maktal Canko, sanatseverler ve öğrenciler de katıldı.
Prof. Dr. Duygu Sevil Akar, Eski Smyrna'da kazıların düzenli olarak 1948 yılından beri sürdüğünü belirtti. Kazılara bazen ara verilse de, bu süre zarfında toplanan metal eserlerin kayıtlara alındığını ifade etti. Akar, "Topladığımız eserleri tipoloji yaparak sınıflandırmanın yanı sıra analoji yöntemini kullanarak tespit etmeye çalıştık. Bini aşkın silah parçalarından oluşan bir koleksiyona sahibiz. Bu koleksiyon altın, gümüş, bronz, kurşun ve demir hammaddelerinden oluşmaktadır. Koleksiyon içerisinde de en büyük grubu silahlar oluşturmaktadır," dedi.
Prof. Dr. Akar, koleksiyondaki silahlar arasında ok uçlarının en büyük orana sahip olduğunu vurgulayarak, "Silahların çok olmasının sebebi, Smyrna'nın çok fazla savaşa sahne olmasıdır. Silahların yanı sıra kargı, javelin, kılıç, zırh ve miğfer gibi eserler de bulunmaktadır. Koleksiyonda ikinci en büyük grup ise süs eşyaları ve elbise aksesuarlarıdır. Üçüncü grup metal kaplar olarak sınıflandırılmıştır. Küçük gruplar halinde ise tüp, kozmetik, tarım ve balıkçılık aletleri ile figürinler gibi eserler mevcuttur. Adaklar da ayrı bir grup olarak değerlendirilmektedir," ifadelerini kullandı.
10 yıllık süreçte sınıflandırma yaptıkları metal eserlerden bir yayın çıkarmak istediklerini de belirten Prof. Dr. Akar, bu çalışmaların gelişim sürecine katkı sağlayacağını umduklarını ifade etti. Söyleşinin sonunda, Prof. Dr. Haluk Sağlamtimur, Prof. Dr. Duygu Sevil Akar'a 'Teşekkür Belgesi' takdim etti.
Bu etkinlik, Eski Smyrna'nın tarihine ışık tutarken, metal eserlerin sınıflandırılması ve korunması konusundaki akademik çalışmaların önemine de dikkat çekmiştir. Etnografya Müzesi’ndeki söyleşinin, arkeoloji alanında yürütülen çalışmalar ve koleksiyonların eğitimi açısından faydalı bir platform oluşturduğu belirtilmiştir.