Bugün: 13 Mart 2025 Perşembe

SAĞLIK

"Süt Hilelerine Dikkat: Güvenli Tüketim İpuçları"


"Süt Hilelerine Dikkat: Güvenli Tüketim İpuçları"

Süte yapılan hilelerin laboratuvar testleriyle tespit edildiğini ifade eden uzmanlar, fakat süt ve süt ürünlerinde yapılan taklit ya da tağşişin tat, yoğunluk, renk gibi basit fiziksel testler yapılarak anlaşılabildiğini söylüyor

2,45 B

Süt ve süt ürünleri üzerindeki hilelerin tespiti hakkında açıklamalarda bulunan uzmanlar, bu tür dolandırıcılığın laboratuvar testleriyle kesin olarak belirlenebileceğini ifade etmektedir. Ancak, süt ve süt ürünlerindeki taklit veya tağşişlerin bazı basit fiziksel testlerle de anlaşılabileceği vurgulanmıştır. Bu testler arasında tat, yoğunluk ve renk gibi unsurlar yer almaktadır.

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Gıda Teknolojisi bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Öznur Eyilcim, süt ve yoğurt tüketirken dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında bilgi vermektedir. Öncelikle, güvenilir markaların tercih edilmesi gerektiğini belirtmektedir. Alınan ürünün markası, etiket bilgileri ve sertifikası, ürünün kalitesi açısından büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, süt ve yoğurtların pastörize olup olmadığını kontrol etmek de sağlıklı bir tüketim için şarttır, zira pastörize edilmemiş sütler sağlık riski oluşturabilmektedir.

Dr. Eyilcim, süte su katılıp katılmadığını anlamanın bazı pratik yollarından bahsetmektedir. Süt miktarını arttırmak ve maliyeti düşürmek amacıyla süte su katılması, hem besin kalitesini düşürmekte hem de sağlık açısından ciddi sorunlar yaratmaktadır. Doğal süt, porselen beyazlığına sahip ve mat bir görünümde olmalıdır. Su katılmış sütlerin rengi ise genellikle hafif mavimsi bir ton alır. Ayrıca, yoğunluk testi ile sütün saf olup olmadığı anlaşılabilir; saf süt, suyun yoğunluğundan fazladır ve akışkanlığı daha yavaştır. Yüzey üzerinde döküldüğünde iz bırakırken, su katılmış sütler daha hızlı akmaktadır.

Dr. Eyilcim, kaynatma yöntemiyle test etmenin de bir başka etkili yol olduğunu dile getirmiştir. Saf süt kaynatıldığında, yüzeyde yoğun bir kaymak tabakası oluşurken, su katılmış sütlerde bu kaymak ya az olur ya da hiç oluşmaz. Ayrıca, sütün karakteristik tadı da su katılıp katılmadığını anlamaya yardımcı olabilir; sütün daha sulu bir tat hissettirmesi, su katıldığının bir işareti olabilir.

Sütlerdeki asidik reaksiyonların da su varlığı ile ilişkilendirilebileceğini ifade eden Dr. Eyilcim, yeni sağılmış taze sütün normal bir asidik reaksiyon gösterdiğini ama zamanla bu asidik özelliklerin kaybolduğunu belirtti. Süte karbondioksit eklenmesi durumunda köpürme, içindeki doğal asit dengesinden kaynaklanırken, su katılması durumunda seyrelme ve asitlik dengesinin bozulmasından dolayı köpürme olmayabilir. Bu durum da süte su veya başka maddeler eklenmiş olabileceğini gösterir.

Süt ve yoğurt alırken dikkat edilmesi gereken unsurlar arasında güvenilirlik, tazelik ve içerik bulunması gerektiği belirtilmektedir. Ürünün son kullanma tarihine bakılması, içeriğinde katkı maddesi veya koruyucuların olmaması, ve eğer organik bir ürün arıyorsa, sertifikalı organik ürünlerin tercih edilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Ayrıca, sütün ve yoğurdun pastörize olmaması durumunda sağlık riski oluşturabileceği unutturulmamakta.

Ambalajın sağlam olması, ürünün hijyenik saklandığını gösterir. Bilinmeyen markalar hakkında araştırma yaparak daha güvenli bir tercih yapılabileceği önerilmektedir. Süt ve yoğurdun yağ oranı, protein içeriği ve diğer besin değerleri de kontrol edilmelidir. Ürünlerin soğuk zincirde taşınıp taşınmadığı, satın alınırken kontrol edilmesi gereken önemli bir noktadır. Ayrıca, çok düşük fiyatların ürüne hile katıldığını veya uygunsuz koşullarda işlendiğini gösterebileceği de belirtilmektedir.

Organik ve yerel ürünlerin genellikle daha güvenli olabileceği ancak tamamen güvenli olmadığına dikkat çeken Dr. Eyilcim, ürünlerin kaynağının, üreticisinin ve işlem yöntemlerinin dikkatle incelenmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Organik ve yerel ürünlerden alışveriş yaparken güvenilir sertifikaların ve etiketlerin mevcut olmasının yanı sıra, üreticilerin itibarlarının ve satış yerlerinin güvenilirliğinin de temel unsurlar arasında yer aldığı ifade edilmektedir.