Ergenlik Dönemi Aşılama İhmal Edilebiliyor!
Hayatın ilk aylarında ve erken çocukluk döneminde olduğu kadar ergenlik döneminde de aşılama büyük önem taşımaktadır. Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Emine Manolya Kara, bu yaş grubundaki çocukların sıklıkla hastalandıklarında doktora gitmeleri nedeniyle aşı uygulamalarının bu dönemde sekteye uğrayabildiğine dikkat çekti.
Aşılar, çocuklarda ve yetişkinlerde ciddi hastalıkları önlemenin en etkili yollarından biridir. Etkin aşılamanın sağlanması sayesinde çocukların kızamık, kızamıkçık, kabakulak, difteri, tetanoz, boğmaca, çocuk felci, hepatit B ve hepatit A gibi pek çok bakteriyel ve viral enfeksiyondan korunmasının mümkün olduğunu belirten Doç. Dr. Kara, Türkiye'de artık pek çok enfeksiyonun görülmemesi ve unutulmasının aşı ve bağışıklama tarihinin en büyük başarılarından biri olduğunu ifade etti.
Ergenlikte Bu Aşılar Yaptırılmalı
Doç. Dr. Kara, ergenlik döneminde yapılan aşıların bireyin sağlıklı bir erişkinlik dönemi geçirmesi için önemli bir temel oluşturduğunu vurguladı. Sağlık Bakanlığı önerileri doğrultusunda ilköğretim 8. sınıfta (10-12 yaş) yetişkin tipi difteri tetanoz aşısının hatırlatılması olarak tek doz uygulanması gerektiğini belirtti. Bu dönemde aşılamanın yetişkin tip boğmaca-difteri-tetanoz aşısı (dTap) şeklinde de yapılabileceğini vurguladı. Boğmaca sıklığının arttığı göz önüne alındığında, bu uygulama ile boğmaca hastalığından korunma sağlanmış olacağını kaydetti. Ayrıca, 9 yaşından itibaren erkek ve kız çocuklarına HPV aşısı yapılması, meningokok hastalığı açısından bağışıklama ve özellikle risk grubundaki ergenlere yıllık influenza aşısı uygulamasının önerildiğini ifade etti.
Hem Bireysel Hem de Toplum Sağlığı İçin Çok Önemli
Doç. Dr. Kara, ergenlik dönemi aşılamalarının önemini şöyle özetledi: "Ergenlik dönemi, bireyin çocukluktan yetişkinliğe geçiş yaptığı ve vücudun birçok fizyolojik ve psikolojik değişim yaşadığı bir dönemdir. Bu dönemde yapılacak aşılamalar hem çocuk hem de toplum sağlığı için büyük önem taşır." Bağışıklık sisteminin henüz gelişim aşamasında olduğunu vurgulayan Kara, yapılan aşıların vücudu ciddi ve potansiyel hastalıklara karşı koruduğunu dile getirdi. Bu hastalıklar arasında difteri, tetanoz, boğmaca (pertussis), menenjit, insan papilloma virüsü (HPV), hepatit B ve grip gibi bulaşıcı hastalıklar yer aldığını belirtti. Özellikle ergenlik döneminde önerilen HPV aşısının rahim ağzı kanseri başta olmak üzere çeşitli kanser türlerine karşı koruma sağlayacağını da ifade etti. Aşıların sadece çocukluk döneminde değil, bireylerin ileriki yaşlarda sağlık sorunlarını önlemek için de yardımcı olabileceğini belirterek, hepatit B aşısının karaciğer kanseri riskini azaltmadaki önemine dikkat çekti.
Doç. Dr. Kara, aşılamanın bireysel sağlığın korunmasının yanı sıra toplum sağlığının korunmasında da son derece elzem olduğunu vurguladı. "Ergenlerin aşılanması, toplumun genel sağlığını da korur. Toplumsal bağışıklık, aşılanmış bireylerin aşılanmamış veya bağışıklığı zayıf olan bireyleri koruma altına alması anlamına gelir ki bu da hastalıkların yayılmasını engeller," dedi.
Aşılar İnsanları Hasta Etmez
Doç. Dr. Kara, tarihin aşıların başarılarının kurbanı olduğunu belirterek, "Aşı kararsızlığı/karşıtlığının aşı uygulamasında aksaklıklara yol açması, unutulan pek çok enfeksiyon hastalığının yeniden ortaya çıkmasına neden olmaktadır," diye ekledi. Son dönemlerde bunun etkisinin en çok kızamık ve boğmaca gibi hastalıkların yeniden artması ile kendini gösterdiğini ifade etti. Kara, "Aşılar, tıpkı bir kişinin enfeksiyon kapması durumunda olduğu gibi, bağışıklık sistemini antikor üretmesi için uyararak çalışır. Ancak bakteri ve virüslerden farklı olarak aşılar aslında insanları hasta etmez," sözlerini kullandı.