Beyin ve ağız sağlığı psikolojik ve nörolojik düzeyde önemli bir bağlantıya sahiptir.
İyi bir ağız, iyi bir zihin demektir!
Ağız ve diş sağlığının yalnızca fiziksel sağlık değil, mental iyilik hali için de büyük önemi olduğunu vurgulayan uzmanlar, bu iki durumun birbirini tetiklediğini belirtmektedir.
Bu yıl, kötü ağız sağlığının yaşam kalitesini nasıl olumsuz etkileyebileceğini farkındalık oluşturmak ve sağlıklı bir ağzın ruhsal sağlık açısından önemini vurgulamak amacıyla 20 Mart Dünya Ağız Sağlığı Günü teması “Mutlu Bir Ağız, Mutlu Bir Zihin” olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kobra Karaduran ile Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candağ Demir, psikolojik sorunların ağız ve diş sağlığı üzerindeki etkilerini değerlendirerek, kötü ağız sağlığının da zihinsel sağlık üzerinde nasıl etkiler yarattığını açıkladılar.
Şişli Etfal Diş Hastanesi'nde görevli olan Dr. Öğr. Üyesi Kobra Karaduran, stres ve anksiyetesi yüksek bireylerin ağız sağlığı üzerinde birçok olumsuz etkinin görülebileceğini söyledi. Bu durumların diş gıcırdatma (bruksizm), ağız kuruluğu ve diş eti hastalıkları gibi problemlere yol açabileceğini ifade etti.
Stres ve anksiyetenin, özellikle gece uykusunda diş gıcırdatmaya neden olarak dişlerin aşınmasına, çene ağrılarına ve baş ağrılarına yol açabileceğine dikkat çeken Karaduran, “Bruksizmi azaltmak için, günlük stres yönetimi tekniklerini uygulamak faydalı olabilir. Ayrıca bruksizmi engellemek için bir diş hekimi tarafından önerilen gece plağı veya koruyucu diş aparatları kullanmak da etkili olabilir.” şeklinde bilgi verdi.
Stres, bağışıklık sistemini etkileyerek ağız ve diş sağlığını tehdit eder.
Dr. Karaduran, stresin bağışıklık sistemini zayıflatabileceğini ve bunun da diş eti iltihaplarına, diş eti kanamalarına ve periodontitis gibi daha ciddi sorunlara yol açabileceğini belirtti. “Stresin bağışıklık sistemini zayıflatıcı etkisini dengelemek için ağız hijyenine çok dikkat edilmesi gerekir.” diyerek, günde en az iki kez diş fırçalama ve günlük diş ipi kullanmanın büyük önem taşıdığını vurguladı. Ayrıca düzenli diş hekimi kontrolleri ve profesyonel temizliklerin de gerektiğini ifade etti.
Stresli dönemlerde yeme alışkanlıklarının da değişebileceğini dile getiren Karaduran, bu durumun ağız sağlığına olumsuz etkileri olabileceğini vurguladı. “Stres altındaki bireyler genellikle asidik, şekerli ve işlenmiş gıdalara yönelebiliyor, bu da diş çürüklerine neden olabilir. Stresli bireyler, diş sağlıklarını koruyabilmek için dengeli, lifli ve taze meyve-sebze bakımından zengin bir diyet tercih etmelidir.” dedi.
Ağız sağlığı sorunları sürekli rahatsızlık yaratıyor!
Merve Umay Candağ Demir, psikolojik sağlık ile ağız sağlığı arasındaki ilişkinin önemi üzerine yaptığı değerlendirmede, “Beynimiz ve ağızlarımız, yalnızca fiziksel olarak değil, psikolojik ve nörolojik düzeyde de güçlü bir başa sahiptir.” şeklinde konuştu. Ağız sağlığının, bireyin genel sağlığının ayrılmaz bir parçası olduğunu belirten Demir, “Diş ve diş eti hastalıkları sadece fiziksel rahatsızlıklara yol açmakla kalmaz, aynı zamanda ruh halimizi, öz güvenimizi ve sosyal yaşantımızı da doğrudan etkileyebilir.” dedi. Yapılan çalışmalar, kötü ağız sağlığına sahip bireylerde depresyon, anksiyete ve stres seviyelerinin daha yüksek olduğunu gösterdi.
Diş sağlığı problemleri, depresyon ve anksiyete bozukluklarının tetikleyicisi olabilir!
Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candağ Demir, diş kaybı, kötü nefes veya diş eti problemlerinin bireylerin sosyal ortamlarda kendilerini rahat hissetmelerini zorlaştırabileceğini ifade etti. “Gülümsemekten kaçınma, konuşurken kendini saklama ve sosyal ortamlardan uzak durma gibi davranışlar, zamanla öz güven kaybına ve sosyal izolasyona neden olabilir.” uyarısında bulundu.
Ağız sağlığının korunması, yalnızca fiziksel rahatsızlıkları değil, psikolojik iyi oluşu da sağlar!
Bruksizm, yani diş sıkma ve gıcırdatma alışkanlıklarının, ağız sağlığı ile zihinsel sağlık arasındaki en net örneklerden biri olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candağ Demir, “Bu durum genel olarak stres, anksiyete ve duygusal baskılarla ilişkilidir. Ağız ve diş sağlığını olumsuz etkilemesinin yanı sıra çene ağrılarına ve baş ağrılarına neden olabilir.” dedi. Ayrıca bu durumu kontrol altına almak için stres yönetimi tekniklerinin, bilinçli farkındalık çalışmalarının ve gerektiğinde psikoterapi desteğinin önemli olduğunu ifade etti.
Ağız sağlığının korunmasının, yalnızca fiziksel rahatlık sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda psikolojik iyi oluşa da katkıda bulunacağını belirten Demir, “Ağız hijyenine gereken özeni göstermek, bireyin kendine bakım alışkanlıklarını geliştirmesine yardımcı olur ve bu durum psikolojik olarak kendini daha iyi hissetmesini sağlar.” ifadelerine yer verdi. Ayrıca günlük ağız bakım ritüellerinin bireylerde kontrol duygusunu artırarak stres seviyelerini düşürebileceğini vurguladı.
