Down sendromu, bireylerin bilişsel, motor ve dil gelişimini etkileyen bir durumdur. Bu rahatsızlık, sıkça dil ve konuşma sorunlarına yol açarak, bireylerin iletişim becerilerini olumsuz etkileyebilir. İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü Araştırma Görevlisi Şevval Cengizli, erken yaşta başlayacak uygun terapi ve desteklerin bu sorunları önemli ölçüde iyileştirebileceğini belirtti. Erken müdahalenin bilişsel ve motor gelişimle birlikte dil becerilerini desteklediğini vurgulayan Cengizli, ailelere çocuklarının dil ve konuşma gelişimini desteklemek amacıyla profesyonel destek alarak terapilere en erken dönemde başlamalarını tavsiye etti.
Cengizli, iletişim becerilerinin ev ortamında teşvik edilmesinin önemini de vurguladı. 21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü dolayısıyla açıklamalarda bulunan Cengizli, Down sendromlu bireylerdeki dil ve konuşma sorunları ile dil ve konuşma terapisinin önemi hakkında değerlendirmelerde bulundu. Dil ve konuşmanın, bireyin bilişsel, sosyal ve akademik gelişiminde temel rol oynadığını ifade eden Cengizli, etkili bir dil ve konuşma gelişiminin bireyin duygu ve düşüncelerini ifade edebilmesini, sosyalleşmesini ve akademik başarısını desteklediğini belirtti.
Down sendromu, bireylerin iletişim becerilerinin genellikle yaşıtlarına göre daha yavaş gelişmesine neden oluyor. Cengizli, Down sendromlu bireylerde en sık görülen dil ve konuşma bozukluklarını açıklarken, fonolojik bozukluklardan, morfolojik ve sentaktik zorluklardan, anlambilimsel (semantik) sınırlamalardan ve pragmatik bozukluklardan bahsetti. Bu sorunlar, bireylerin günlük yaşamında önemli engeller oluşturabiliyor ve sosyal ilişkilerini, akademik başarılarını olumsuz etkileyebiliyor. Ayrıca, düşük anlaşılabilirlik duygusal ve davranışsal sorunlara yol açabilir.
Cengizli, bu sorunların erken yaşta başlaması gereken uygun terapi ve desteklerle etkili bir şekilde iyileştirilebileceğini söyledi. Erken müdahale, bilişsel ve motor gelişimle beraber dil becerilerini destekleyen önemli bir unsur olarak öne çıkıyor. Ailelere, çocuklarının dil ve konuşma gelişimini desteklemek için profesyonel destek alarak, ev ortamında iletişimi teşvik etmeleri gerektiğini belirtti. Ayrıca, günlük aktivitelerde kelime ve cümle kullanımlarını artırmaları, göz teması ve jestleri desteklemeleri, bedensel ve sözel olmayan iletişimi güçlendirmeleri gerektiğini vurguladı.
Cengizli, sabırlı ve tekrar eden dil kullanımı ile aynı kelimeleri ve yapıları sıkça kullanarak pekiştirmenin önemli olduğunu, bunun yanı sıra müzik ve oyunlar aracılığıyla ritmik aktiviteler ve şarkılar kullanarak dil gelişiminin desteklenebileceğini söyledi. Down sendromlu bireylerde dil ve konuşma gelişimini artıracak yöntemlerin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğinin altını çizen Cengizli, erken müdahale, aile ve profesyonel iş birliğinin yanı sıra doğru terapi yöntemlerinin uygulanmasının, bireylerin potansiyellerini ortaya çıkarmalarına yardımcı olacağına dikkat çekti. Toplumsal farkındalığın artırılması ve Down sendromlu bireylerin hayatlarına olumlu katkı sağlanması için herkesin üzerine düşen bir görev olduğunu ifade etti.